4 Mart 2009 Çarşamba

güzel bir tevafuk eseri...

kitap bir süredir elimde. tam olarak 01.01.2009 tarihinden beri. henüz 144. sayfasına gelmişim. okuduklarımdan anladıklarım da var, anlamadıklarım da. daha önce de yazdığım gibi, anlamadıklarımı dert etmiyorum. bir gün o anlayış düzeyine yükselebilmeyi umut ediyorum sadece.

taha 25-28'i okuyorum son zamanlarda. ezberledim. eskiden çok zor gelirdi bilmediğim sözcükleri ezberlemek. her ayetin kendi içinde bir müziği olduğunu fark ettiğimden beri, ezberlemek daha kolay geliyor.

yatağımın yanındaki küçük sehpaya kitaplarımı dizmeyi seviyorum. okumayı seven ve kitaplara meraklı pek çok insan gibi, benim de birden çok kitap duruyor baş ucumda. kitaplarımın kapağı hep yukarda olur. üstüste koyduğumda sırtlarına bakmayı severim. bu hep böyledir. kitaplarla aramdaki anlaşmanın, ilişkinin bir sonucu. yapraklarını kıvırmam, ciltlerini bozmam, sehpanın üstüne yamuk yumuk koymam. fakat dün gece neden bilmiyorum, bu kitabın sırtı dönmüş yukarı. okudum. kitabın hep içiyle ve yazarıyla ilgilendiğimden sanırım, kitapların sırtına yazılan tanıtım yazısı niteliğindeki yazılara pek itibar etmemişim. okudum ve tekrar tekrar okudum. sanki içinde bulunduğum sıkıntı hastalıklı hücrelermiş ve bu yazı onları vücuttan söküp atan bir ilaçmış gibi. yazarına minnetlerimle buraya yazmak istedim.

Evvele Yolculuk
Sufi Kitap
1. Baskı Ekim, 2008

"Gerçek sevgi her daim ter ü taze solmayan bir çiçektir. Dönüşen, değişen, daha doğrusu oluşmaya çalışan şeyler aşkın nesnesi olamazlar. Eğer olur derseniz beraberinde hüzün, çile, ızdırap, ihanet, kaybetme ile karşılaşmaya da hazırlıklı olmalısınız. Bu kesret çarşısında insan maalesef suni yollarla yalnızlığını gidermeye çalışmaktadır. Hayatın gayesi aslında bu parçalanmış kimliği tamamlama mücadelesinde ortaya çıkar. Bir bakıma aslı yukarıda kalmış olan kabuğun özünü arama mücadelesidir bu. Âriflerin gözünde yeryüzü hayatındaki bütün arayışlar ve bu uğurda çekilen bütün çileler adı konmamış bir şekilde insanın özüne, kaynağına, aslına yeniden geri dönüşün dile getirilmesinden ibarettir. İnsanların çoğu bu gerçekten yabancılaştıkları için farkında değillerdir. Ârif ile ârif olmayan insanı birbirinden ayıran en bariz özellik de işte bu farkındalıktır. "

Mahmud Erol Kılıç

Hiç yorum yok: