25 Temmuz 2010 Pazar

bir harita üzere yolda olmak

tevfik buradaki bir yazısında diyor ya "[sizi] yoldan alıkoymak isteyen mihraklarla cedelleşmek ... zor zenaat" diye, işte biz buna aldanmamak için, kendimizce bir yöntem bulmuş olabiliriz. öncelikle kendi tavrımı söyleyeyim: yolda kalabilmek için, gerekirse ilahiyat fakültesini, bu yaştan sonra okumak istiyordum. çünkü içimden bir his, ne kadar bilir ve öğrenirsen, yolda kalman o kadar kolaylaşır, diyordu. ben de, başka bir yerden öğrenemeyeceğim ya, işi ilahiyat okumaya dek götürmüştüm. çalışmasam da ortalama bir hayat seviyesini tutturabildiğim bir günün hayalinde, tevfik'ten bana matematik çalıştırmasını isteyecektim o gün. tüm hayaller sınavda ilahiyatı kazanabilmek ve yolla ilgili daha çok şey öğrenebilmek adına elbette.

fakat zaman geçti, geçiyor. çalışmadan yaşayabileceğim o ortalama hayat seviyesine henüz ulaşabilmiş değilim. üstelik 1 yıl boyunca matematik, türkçe, biyoloji, fizik ve daha bilmemneler çalışabileceğimden de emin değilim. kendi yöntemimi ve tevfik'le birlikte kendi yöntemimizi yaratmalı ve uygulamalıyız.

ben, kendim, doğrusu bu konuda, ıssız bir adaya düşmüş gibi hissediyorum. çakmak ve kibrite her daim ulaşabilen bir şehirli, nasıl ki ıssız adada kulaktan dolma ateş yakma denemelerine girişir ve uzunca bir süre bocalarsa, ben de sanki ısınabilmek için kendi ateşimi kendi yolumca, yöntemimce ararken ziyadesiyle bocalıyorum. yine de, allah'a giden kendi eşsiz (unique) yolumu oluşturmak konusunda, şükür ki, tamamen ıssız bir adada değilim. bunun için karşımıza güzel tesadüfler (?) çıkıyor. ıssız bir adada değil, adatepe'de :)

adatepe taşmektep'te, karşılaştırmalı dinler tarihi semineri aldık. notlarını şimdi buraya yazıyor olacağım. ve bakalım, bu bizi nasıl bir yönteme götürecek, nasıl okumalar, nasıl tartışmalar yapacağız, karşımıza neler/kimler tesadüf (?) edecek bundan sonra.

yaşamanın bu kısmı, varlığını ve o'nun büyüklüğünü hissetme arayışı yani, çok güzel ve çok heyecanlı :)


Hiç yorum yok: